Yoksa kediniz kanser mi?, Kanser nedir?, Nedenleri ve çeşitleri nelerdir? Belirtileri nelerdir?Nasıl teşhis edilebilir ? Güncel tedavi yöntemleri nelerdir? Kedilerde Kanser’i okuyun.
KEDİLERDE KANSER
10 yaşının üzerindeki kedilerin ölüm sebeplerinin yarısını oluşturan hastalığın kanser olduğunu biliyormuydunuz? Kanser, hepimizi korkutan bir hastalık, ancak bu hastalıkla başedebilmek için öncelikle, korkuyu cesarete dönüştürmemiz gerekir. Bunun için de, kanseri öğrenmemiz gerekir. Düşmanınızı tanırsanız, nasıl savaşacağınızı da bilirsiniz.Kanserin nedenlerini, belirtilerini , tedavi yöntemlerini ve güncel tedavilerini bilirsek, kanser ile savaşta galip çıkmamız mümkün.
Kanser nedir;
Nedenleri tam olarak anlaşılamamış bir hastalık. Normal vücut hücrelerinin büyüyüp, genişleyip artarak normal dokuyu ele geçirip istila etmesi ile gelişebiliyor. Bu artan hücreler, neoplazma ya da tümör diye adlandırılan yapıları oluşturuyorlar. Zararsızlar ve çevreye zarar vermeyenleri iyi huylu tümörler, zarar verenleri kötü huylu tümörler olarak adlandırılırlar. Kedilerde görülen tümörler , sıklıkla kötü huylu tümörlerdendir.
Kötü huylu tümörler, bir yere lokalize olabildikleri gibi, vücuda dağılıp yayılma eğilimi de gösterirler. Bu durum, metastaz olarak adlandırılır. Kötü huylu tümörler kansere yol açarlar. Normal vücut yapılanmasını bozup, ölüme sebebiyet verirler.Kaliforniya , Proffessional Animal Laboratory’den , Andrew S. Loar D.V.M, kedi kanserlerinin yaygınlığına ilişkin çalışmaların yetersizliğini açıklarken, Barbara E.Kitchell D.V.M , yayınladığı makalesinde, kedilerdeki tümörlerin %80’nin kötü huylu olduğunu bildirmiştir. (Feline Geriatric Oncology –Eylül, 1989)
Kanser, özellikle yaşlı kedilerin hastalığıdır. Tümör görülme sıklığı yaşla birlikte artar. American Veterinary Medical Association’a göre, 10 yaşından büyük kedilerin, ölümlerinin yarısını kanser oluşturmaktadır. Konuyla ilgilenen veteriner hekimler, kanserin en az insanlardaki kadar yaygınlığına dikkat çekiyorlar.
Kanserin nedenleri;
Kansere tam olarak nelerin sebep olduğu bilinmemekte.İnsanlarda kansere sebep olan ajanlardan (=kanserojen) bazılarının kedilerde de kanser oluşumunda rol oynadığı bildirilmiştir. Kediler, yaşamları boyunca bu kanserojen ajanlara kümülatif olarak yani bedenlerinde biriktire biriktire maruz kalırlar. Hastalığın yaşlılarda daha sık ortaya çıkmasının sebebi budur.
Tanımlanan kanserojen ajanlar şunlardır;
Enfeksiyöz ajanlar:
-Felinre Leukemia virusu(FeLV):5 kediden birinde lenfosarkom ve kemikiliği kanserine neden olur. FeLV’nin değişen formu, Feline Sarkoma virusu olarak adlandırılır ve bağ dokuda kansere (fibrosarkom) neden olur.
-Kedi AIDS virusu. Diğer kedi kanserleri feline immun yetmezlik virusu olan kedi AIDS virusu ile ilintilidir.Bu hastalıkları aşılar ile ya da başka önlemler ile engellemek, virus bağlantılı kanserlerin oluşma şansını azaltır.
Gün ışığı:
Aşırı güneş ışığına maruz kalma, skuamoz hücre kanseri diye adlandırılan deri kanserine eşlik eder. Bu, kulak ve yüzde kepeklenme ile ortaya çıkar. Özellikle, beyaz tüylü ya da seyrek tüylü kedilerde görülür. Yaşlı, sokakta yaşayan kediler uzun süre güneşe maruz kaldıklarından tehlikede olsalar da, ev kedileri de kurban olabilirler.
Hormon ilintili kanser:
İlk kızgınlık siklusundan önce kısırlaştırmak, kedilerin meme kanseri riskini büyük oranda azaltır. 1 yaşından önce kısırlaştırılanlarda meme kanseri oldukça nadir görülür.Kısırlaştırılmış erkek veya dişilerde Megestrol acetat hormonu kullanımının meme kanserine yol açtığı bildirilmiştir. Bu bir progesteron bileşimi olup, idrar sıçratma gibi, davranış değişikliği tedavisinde kullanılır. Öte yandan, progesteron kullanımının erkek kedilerde de meme kanserine yol açtığına dair yayınlar vardır.
Aşıya bağlı Sarkoma:
1992’de Pensilvanya ‘da araştırmacılar bazı kedilerde aşılandıkları yerde fibrosarkom tümörü geliştiğini notedip,. 1993 Nisan’ındaki Teknik Bülten’de yayınlamışlardır. Roy V.H. Pollock, D.V.M ve Michael J. Coyne, D.V.M,(SmithKline Beecham Hayvan Sağlığı ) bu tümörlerin aşıları takiben görüldüğünü bildirmişlerdir. Herhangi bir aşı markasına bağlı olmaksızın bu tümörlerin aşı kaynaklı olduğu , veteriner hekimlerce tutulan kayıtlarla belirtilmiştir.
Araştırıcılar için aşıların bazı kedilerde tümör yapıp, bazılarında yapmamış olması bir bulmacadır. En iyi tahminle 10.000 kediden bir ya da ikisinde aşı sonrası tümör geliştiği görülmüştür. Araştırıcılar,kedi sahiplerinin kedilerinin aşılarını ihmal etmemeleri gerektiğine ve aşısız hayvanlardaki enfeksiyöz hastalık riskinin, aşıya bağlı tümör riskinden çok daha büyük olduğuna dikkat çekmişlerdir. Aşılama sonrası aşı yerinde görülen şişlik 4 ya da 6 hafta içinde ortadan kalmıyor sa, cerrahi olarak alınması öngörülmektedir.
Kanser semptomları diğer hastalıklara benzer. Birçok kedide kanser sinsi seyreder. O yüzden kedi, iyiden iyiye hastalanıncaya dek sahipleri farketmez. Erken teşhis tedavi şansını arttırır. Prognozu olumlu etkiler. Kedi sahipleri, kedilerinin fiziksel ya da davranışsal değişikliklerinde derhal veteriner hekimlere göstermelidirler.
En çok görülen kanser çeşitleri:
İnsanlarda olduğu gibi kedilerde de çeşitli kanser tipleri görülür. Ancak üç tanesi diğerlerine göre daha yaygındır; lenf,deri,meme.
Lenf Bezi Kanseri:
Dr. Loar’a göre, FeLV’li kedilerde genellikle lenf kanseri gelişir. Bu Hodking kanserine benzer. Bu kanser lenf sistemi ile, kan dolaşımı organları, kemik iliği kan hücreleri, ve dalağı içine alır. Dr. Kitchell, kedi kanserlerinde lenfosarkomanın %30’unun, hematopetik tümör kanserlerinin ise % 15’nin büyük oranda (yüzde doksan) FeLV kaynaklı olduğunu açıklamışlardır.
Deri Kanseri:
İkinci şüpheli kedi kanseri, deri kanseridir. Cloudia L.Berton D.V.M, 1989’da kedilerdeki deri tümörlerinin aksi ispat edilmedikçe malign değerlendirilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Skuamoz ve mast hücre karsinoması genellikle başta bulunur. Bu kanserde kediler, iyileştirilmemiş kavga yaralılara benzerler. Seruminöz bez kanseri de, kulak kanalında gelişir. Kulakta kanlı kahverengi akıntı, ve koku vardır. Kulak normal gözükür. Deri kanseri , hızlı gelişir. Genelde 2 yaşından küçüklerde olur.
Meme Bezi Kanseri:
Dr. Loar’a göre, kedilerde çok görülür. Siyamlarda diğer ırklardakilerden daha erken yaşta görülür. Kedilerde tüm tümörlerin %5-12’sini oluşturur.
Dr. Kitchell, yaşlı kedilerdeki diğer kanserleri %5-6 oranında alimenter tümörler olarak bildirmiştir. Oral tümörler, %3-7, kemik kanserleri %3’dür.
Kanser Nasıl Teşhis Edilir:
Görünür bir büyüme olsa bile, kesin teşhis mikroskobik muayene ile konur. Spesifik tümör hücreleri aranır. Direk tümörün içine sokulan bir iğne ve şırınganın geri çekilmesi ile toplanan örnekde tümör hücreleri incelenir. Kanser hücreleri dolaşımdaki kandan ya da idrardan da alınabilir. Sıklıkla kanser teşhisi, biyopsi ile ya da alınan bir parça doku ile özel labaratuvar analizini gerektirir.
Güncel Tedaviler:
Kanserin tek bir çeşit tedavisi yoktur. Farklı konser tipleri için belirlenen tedavi yöntemleri vardır. Genelde tek bir tedavi yerine kombinasyon tedaviler daha yaygındır.
Amaç, farklı açılardan kanser hücrelerini öldürmeye dayanır.Prognozu, kanserin yayılım oranı belirler. Dr. Kitchell, erken aşamalarda belirlenen kanserin tedavisinde başarının yüksek olduğunu belirtiyor. İnsanlarda olduğu gibi, kedilerde de kanser tedavisinde üç ana yöntem vardır.
1- Cerrahi: Cerrahi işlemle tümörlü doku alınır. Dr. Loar, cerrahi işlemle hastaya 6-12 ay kazandırdığını belirtiyor. Ancak cerrahi işlemle her zaman tümörlü hücreleri alıp temizlemek mümkün olmayabilir. Bırakılan bir kanser hücresi, hastalığın sil baştan yeniden oluşması için yeterlidir. Bu nedenle cerrahi işlemi, diğer tedavi yöntemleri izler. Vital doku ve organlara zarar vermemek açısından bazı invaziv-lokal tümörlerin geleneksel cerrahi yöntemle alınmaları mümkün olmaz. Bu durumda, kemoterapiden faydalanılır.
2-Kemoterapi:Kemoterapi,sitotoksik yani hücre zehirleyici ilaçların i.v , oral ya da birlikte kullanılmasıdır. Kedi kemoterapötik ilaçları insanlarınki ile aynıdır. Bu ilaçlar, kanseri değil sağlıklı dokuyu da hedefler. İnsanlarda kemoterapötiklerin ciddi yan etkileri vardır. Kediler, insanlar kadar yan etkiye maruz kalmazlar. Bununla birlikte uzamış tedaviler, bıyık kaybına neden olur. Dr. Loar, kedilerin genelde tüy dökmediğini , bulantı kusma hissinin olmadığını ve fazla hastalanmadıklarını işaret ediyor.
Kemoterapi, sistemik tedavidir. Kemoterapi, kanserli hücrelerin büyüme hızı daha yavaş olduğu için, kanserli hücrelerin sağlıklı hücrelere oranını bozar. Ardarda başlangıç tedavi bu nedenle yoğundur. Tedavi ilerledikçe yoğunluk azalır.Lenf bezi kanseri %50-80 oranında kemoterapi ile tedavi edilebilir.Tedavi olan kedilerin %75’inde 9 ay ile 1 yıl arasında sonuç alınmıştır. Ancak nüks olur ise, tedavi sürer.
3-Radyasyon Tedavisi:Yoğun X-Ray ışınlarının kanserli dokuya verilmesidir.Tek başına seyrek kullanılır. Genelde, cerrahi işlem ve kemoterapi ile birlikte kullanılır. Tam olarak radyasyonun hücreleri nasıl öldürdüğü bilinmiyor. Bazı tip hücreler diğerlerine göre, daha radyosensiv.Hızla bölünüp yayılan kemik iliği ve deri kanseri, radyasyon tedavisine yanıt veriyor. Bu sırada sağlıklı normal hücreler de zarar görebiliyor. Amaç, tümörlü hücrenin gelişimini durdurmak.
Cerrahi yöntemle alınamayan kanser, radyasyonla yok edilebiliniyor. Örneğin;beyaz yüzlü kedide güneş ışını kanseri, göz çevresi ve kulakları sarmışken, bunu ameliyat ile gidermek mümkün değildir. Bu durumda radyasyondan faydalanılabilir. 6-8 hafta boyunca, her iki haftada bir tekrarlanan uygulama yapılır. Radyasyon tedavisi sırasında, hayvanın hareketsiz durması gereklidir. O yüzden hasta anesteziye alınır. Bu durumun yaşlı ve hasta olanlar için ayrı bir risk olduğu da unutulmamalıdır. Radyasyon tedavisi %80 aranında tedavide başarılı bir yöntemdir.
Yaşam Kalitesi:
Kanser tedavisi aylar hatta yıllarca sürebilir.Her gün bir zaferdir. Kanserli kedi, FeLV enfeksiyonu veya başka bir problemden kanser olmuşsa, ağır tedavilere daha güç dayanır. Kanser tedavisini duygusal ve finansal olarak karşılamak zor bir süreçtir. Kanser tedavisinin amacı, kedinin yaşam kalitesini korumaktır. Tedavi mümkün değilse de yaşam kalitesini korumuş olmak da bir zaferdir.
Hayvanlarda Kanserin Genel Belirtileri:
-Büyümeyi sürdüren ya da sabit anormal şişlik
-Kilo kaybı.
-İştah kaybı.
-Kanama ya da akıntı.
-Kötü koku.
-Yeme ve yutmada zorluk.
-Canlılık kaybı ve hareket etme isteksizliği.
-İdrar yapma, defekasyon ya da solunumda zorluk.
-Kalıcı topallık ya da sertlikler.