Hakkımızda

BİZ KİMİZ? 

Dahiliye uzmanı  Vet. Hek. Dr. Muzaffer Obuz, İngiltere’deki uzmanlık eğitimini tamamlayıp Türkiye’ye döndüğünde, Ankara’nın ilk özel veteriner kliniği  olan  İran Caddesi üzerinde Obuz Veteriner Kliniğini açar.Sene henüz  1971’dir. Ankara’da o yıllarda, sadece  Elçilik çalışanları olarak, yabancıların kedi, köpekleri vardır. 

1988 yılında, Dr. Muzaffer Obuz’un yanında, Dr. Gürbüz Ertürk'de, pet klinisyeni olarak çalışmaya başlar. Obuz Veteriner Kliniği ile 1993 kökenli Kuki Veteriner Kliniği 1997’de birleşip, kadroya Dr. Gülay Ertürk de katılınca Kuki-Obuz Veteriner Polikliniği olarak yola devam ederler. Süre gelen zaman içinde cesaret ve inançlarının  kaynağı, değerli meslek büyüğü  Dr. Muzaffer Obuz’u ışıklar içinde bırakıp,  ona olan özlemi ve izinden gitmeyi hep sürdürerek, Kuki-Obuz’u  başka meslektaşlarına emanet edip, Active Veteriner Grup olarak  büyürler. Ankara –Çayyolu Arcadium AVM’de  ve Ankara-Eskişehir Yolu üzeri Gordion AVM’de olmak üzere 2 Petshop, Active Yayınevi, Ankara-Gölbaşı Haymana yolu üzerinde bir  Köpek Eğitim -Üretim- Psikoloji Merkezi ve Suit odalı pet otel ve yine Çayyolu semtindeki ful donanımlı Active Veteriner Sağlık Merkezi olarak bünyelerini genişletirler.

İLKELERİMİZ?

Hayatlarımıza renk katan küçük dostlarımızı iyileştirmek, mutlu kılmak ve mutlu olmak için yaşam, emek  ve sevgi harmanlı yolda yürümeye devam etmekteler. Bir veteriner hekimin mesleğini uygulayabilmesi için bazı tıbbi cihazlara gereksinimi vardır. Ancak tanısal teknolojik donanım zenginliği bir hekimi her zaman iyi hekim yapmaz. Bir veteriner hekim, çeşitli tanı ve tedavi yöntemlerini uygulamadan önce, hastanın ve hastalığın özelliklerini göz önünde bulundurup, onu risk altına sokacak yöntemlerden kaçınıp, tanısal incelemelerde hasta sahibine yansıyan maliyeti de gözeterek en emin, uygun ve gerekli yolu seçmelidir. Kısacası her şeyi yapabiliyor olmak ve tüm olanaklara sahip olmak, her zaman iyi veteriner hekim olmanın koşulu değildir.

Biz, veteriner hekimliğin sanat olduğuna inanıyoruz. Bir hastaya dokunmanın, onun patisini okşamanın, sahibinin sıkıntısını paylaşmanın ölçütü yoktur. Veteriner Hekim, hastanın sadece problemine değil, bütününe odaklanmalıdır. Bu holistik bakış açısı ile hastaya yaklaşılmazsa, hekim değil tamirci olunur. Bizim sorumlu olduğumuz obje, makine değil, belli bir sistem içerisinde devamlılığını sürdüren bir canlıdır. Şablon ve kalıplarla tedavi yapmaya çalışmak ruhu aramak için otopsi yapmaktır. Oysa bizim için her bir hasta ayrı bir süreçtir. Her hastanın tedaviye vereceği yanıt da farklı olabilir. 21. y.y da klasik tıp uygulamaları yerini bireysel tıbba bırakacaktır.

Hasta yararı bizler için her zaman ve her koşulda her şeyin üstündedir. Bu ilke ve sorumlulukla dün olduğu gibi bugün de bu yürekle bu mesleği sürdürüyoruz..